BABAKALE HAREKETLİ  MİDİLLİ ADASI TURU

Sabah sizleri saat 04:00 Babakale’den alıp yolculuğumuza başlıyoruz. Ayvalık’a varışımızdan sonra Gümrük işlemlerimizin ardından Ege Denizi’nin maviliklerinde 1,5 saat sürecek deniz yolcuğumuza saat 09:00 itibariyle başlıyoruz. Yaklaşık olarak saat 10:30’ da Midilli Gümrük’ te oluyoruz. Buradaki işlemlerin ardından müsaitlik durumuna göre çarşıda ki kafelerde kısa bir ihtiyaç molası ve serbest vakit verdikten sonra Midilli şehir turuna Ermou caddesini gezerek başlıyoruz. Öncelikle Ermou Caddesi başlangıcındaki Agios Therapon Kilisesi, Metropolitan kilise, Eski Osmanlı Çarşısı, Yeni camii ve Çarşı hamamı gibi tarihi eserleri de görerek rehber eşliğinde tanıtıcı yürüyüş yapıyoruz. Çarşı turumuzun sonunda Panoskala bölgesinde bizi bekleyen aracımıza binip öğle yemeğine geçiyoruz. Öğle yemeği molamızın ardından Ada’ nın güneyinde bulunan sonsuz zeytin ağaçlarının yer aldığı Barbaros’un memleketi Gera Körfezi’ nden geçip Agiasos’ a geliyoruz. Adanın en geleneksel köylerinden biri olan Agiasos Dağ Köyü’ nün kendine özgün tahta oyma mobilya, seramik ve dantel işlerinin sergilendiği şirin çarşısını gezerek adanın en eski kiliselerinden biri olan Meryem Ana Kilisesi’ ni ziyaret ediyoruz. Çarşı meydanında mor salkımlı asmaların altında kumda pişen kahvelerimizi yudumluyoruz. Serbest vakit ve alışveriş molamızın ardından belirlenen saatte buluşup konaklamamızı yapacağımız otelimize doğru yola çıkıyoruz.

Sabah otelimizde alacağımız kahvaltı sonrası yaklaşık olarak saat 09.00’da otelimizden ayrılıyor ve Midillinin en güzel denizinin bulunduğu bunun yanı sıra Fosil ormanlarının olduğu batı bölgesinde bulunan Sigri ve Eresos’a doğru ilerliyoruz. Sigri’ye yaklaşırken eşsiz bir manzara bizleri karşılıyor. Sigri, ortasında bir ada bulunan ve iki ayrı sahile “bakacak” şekilde kurulan bir köydür. Dünya çapında tek olan fosil ormanı buradadır ve sadece bunu görmek için bile Midilli’yi ziyaret etmeye değer. Fosil orman kuzey Ege alanındaki yanardağ faaliyetinden dolayı 20 milyon yıl önce oluşmuştur. Dev sekoya ağaçlarının dahi bulunduğu adanın batı kısmındaki coğrafyada yanardağı patlamalarından ötürü bitki örtüsü bulunmuyor ve oluşan fosil ağaçlar hala daha yapılan arkeolojik kazılarda çıkartılıyor. Fosilleşmiş ağaç gövdelerin bir kısmı, özellikle Nisiopi adacığı yakınında, Sigri’nin karşısında ve denizin altında da bulunmaktadır. Burdaki fosil orman müzesi 20 milyon öncesinden günümüze kadar gelmiş fosil, mermerleşmiş ağaç gövdelerine dokunma fırsatı sunuyor. Girişi ücretli ( extra )olan Sigri’deki Lesvos Fosil Parkı Doğal Tarih Müzesini arzu eden misafirlerimiz gezebilmektedir. Müzenin girişinde, merdivenlerin etrafında, aromalı bitkilere ve fosil ağaç gövdelerine ağırlık verilmek üzere, Yunan florasının örneklerini görebilirsiniz. “Fosil Orman” ı ise gezegende 3,5 milyar yıl önce ortaya çıkan ilk tek hücreli organizmalardan gelişmiş bitkilerin ortaya çıkmasına ve fosil ormanın oluşmasına kadar, bitkilerin yeryüzündeki gelişimini itina ile göstermektedir. Ayrıca müze ziyaretimizden sonra Sigri de bulunan ve 1757 yılında yapılmış Osmanlı kalesini de ziyaret ediyoruz ve Sigri sokaklarından yürüyerek sahil kısmına varıyoruz. Burada eski camiden dönüştürülen köy kilisesini de görerek aracımızla buluşuyoruz. Otantik büyük bir köy olan ve bütün çağların en büyük lirik şairi Sappho’nun memleketi Eresos’a doğru yol alıyoruz. Meydanda, bir anıt gibi dikilmiş Sappho Heykeli dikkatinizi çekecektir. Eressos daha çok, ana beldeden 3 km uzaklıkta olan ve Midilli’nin en güzel denizine sahip olan Skala’daki sahiliyle bilinmektedir. Birkaç kilometrelik bir kumsal ve yemekle içkiden tutun da eğlenceye kadar çok fazla eğlence alternatifi olan bir kumsaldır. Burada öğle yemeği ve yüzme molamızı veriyoruz. Molamızın ardından akşam gerçekleşecek Yunan Sirtaki Gecesi için hazırlanmak için otelimize gidiyoruz. Yaklaşık olarak saat 21.00’da yine geleneksel Midilli Adası yemekleri ve Yunan dansları eşliğinde Yunan Sirtaki Gecesini yapıyoruz.

Sabah otelimizde alacağımız kahvaltı sonrası yaklaşık olarak saat 09:00’da otelimizden ayrılıp Petra’ya doğru yola çıkıyoruz. Petra’ nın tam tepesinde 114 basamakla çıkılan muhteşem bir manastır bizi karşılıyor. Hala bu Manastır içinde ayinler yapılmakta ve çanlar çalmaktadır. Manastır sonrası Petra’nın çarşısında alışveriş için serbest vakit veriyoruz. Belirlenen saatte buluşup günümüzün ikinci durak yeri olan Molivos’a geliyoruz. Mimarisi, Tarihi ve Romantizmi ile Dünya’ya ün salmış, Unesco ödüllü, Eski Molivos Camii, Osmanlı Çeşmesi ve Cumbalı evlerin süslediği Molivos ’un arnavut kaldırımlı, özgün sokaklarında rehber eşliğinde geziyoruz. Molivos gezimizin ardından yemek ve yüzme molası veriyoruz. Molamızın ardından diğer durağımız olan mandamados köyüne doğru yola çıkıyoruz. Yol üzerinde bulunan yazar Stratis Mirivilis’ in köyü Skamnia’ dan geçerek Mandamados’ a geliyoruz. Burada mucizevi olduğuna inanılan Başmelek Taksiyarhisin kan ve topraktanyapılan ikonunun içinde bulunduğu Taksiyarhis Kilisesini ziyaret ediyoruz. Sadece Ortodoks alemi için değil, tüm insanlar için mucizeler yaratmış çok özel bir yer olan bu kilise aynı zamanda en büyük dilek ve adak kilisesi. Dua, dilek ve adaklarımızı sunarak ve daha iyi yarınlar dileyerek ayrılmadan önce Manastır avlusundaki kafeteryada Mandamadosa özgü Ballı Yoğurt ve Lokma molası veriyoruz. Buradaki molamızın ardından Türkiye ve ege denizini sol tarafımıza alarak adanın merkezine doğru yola çıkıyoruz. Yol üzerinde Osmanlı Dönemi sonrasının en lüks oteli olan bahçesinde hala daha doğal kükürtlü suyun bulunduğu mübadeleden sonra kapatılan Sarlıca Palas’ı da görerek Thermi kasabasının içinden geçiyoruz. Saat 17:00 Midilli Gümrükte ki, freeshop alışverişimizin ardından, saat 18:00 feribotu ile Ayvalık’a doğru hareket ediyoruz. 1,5 saatlik deniz yolculuğumuzun ardından Ayvalık Gümrük’ e ulaşıp, indikten sonra bu güzel gezimizin sonuna ulaşıyoruz. Daha sonra bizi bekleyen aracımıza geçip Çanakkale’ye doğru yola çıkıyoruz.,. Yolda vereceğimiz gerekli molalar sonrasında önce Edremit sonra Çanakkale ve Babakale’ye siz değerli misafirlerimizi aldığımız noktalara bırakıyoruz. Bir dahaki Tatilbank Gezisinde buluşmak dileğiyle…